Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Turk, İnsan Hakları Konseyi’nin 56’ıncı oturumunda konuştu. İsrail- Filistin çatışmalarını ve Gazze’deki mevcut durumu değerlendiren Türk, “İsrail’in yoğun saldırıları sonucu 7 Ekim’den bu yana Gazze’de çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan 120 binden fazla insan öldürüldü veya yaralandı” dedi.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Turk, bugün Cenevre’de başlayan İnsan Hakları Konseyi’nin 56’ıncı oturumunda Gazze’deki mevcut durum, Rusya- Ukrayna savaşı, dünya gündeminde yer alan iklim krizi, çete şiddeti ve uluslararası hukukun uygulanabilirliği konularında değerlendirmelerde bulundu.
Dünya genelinde çatışmaların ve sivillerin öldürülmesinin günlük bir rutin haline geldiğine dikkat çeken Turk, “2023 yılında Ofisim tarafından toplanan veriler, silahlı çatışmalarda sivil ölümlerinin sayısının yüzde 72 arttığını gösteriyor. Gazze’deki çatışmanın taraflarının uluslararası insan hakları ve insancıl hukuku göz ardı etmeleri karşısında dehşete düştüm. Vicdansızca ölümler ve acılar yaşandı. İsrail’in yoğun saldırıları sonucunda 7 Ekim’den bu yana Gazze’de çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan 120 binden fazla kişi öldürüldü veya yaralandı. İsrail’in Mayıs ayı başında Refah’a yönelik operasyonlarını arttırmasından bu yana yaklaşık bir milyon Filistinli bir kez daha zorla yerinden edilirken, yardım dağıtımı ve insani erişim daha da kötüleşti” dedi.
“Ukrayna’nın enerji kapasitesinin yüzde 68’i tahrip oldu”
Turk, Ukrayna’da durumun giderek kötüleştiğinin altını çizerek şunları kaydetti:
“Ukrayna’da durum kötüleşmeye devam ediyor. Rus silahlı kuvvetlerinin Ukrayna’nın Kharkiv bölgesine yönelik son kara saldırısı tüm toplulukları yok etti. Bölge geniş alan etkili patlayıcı silahların yoğun saldırılarına maruz kaldığından, çoğu yaşlı olan sakinler, elektrik, su ve yeterli yiyecek olmadan bodrumlarda saklandılar.
Enerji altyapısına yönelik tekrarlanan büyük ölçekli saldırı dalgaları, Ukrayna’nın elektrik üretim kapasitesinin yüzde 68’ini tahrip etti ve özellikle kış öncesinde sistemi tehlikeli bir devrilme noktasına getirdi”
“Savaşlar iklimi etkiliyor”
Savaşların dünyanın ekosisteminde tahribata sebebiyet verdiğini vurgulayan Turk, “Savaşın, insanlara dayanılmaz acılar yaşatmasının yanı sıra, ağır bir bedeli de vardır. Savaş ve çatışmanın çevre üzerindeki geniş kapsamlı etkisi de yadsınamaz. Toprağın yanması, havanın, suyun ve toprağın kimyasal kirlenmesi, sivil altyapının tahrip edilmesi, hatta nükleer felaket riski” dedi ve şunları kaydetti:
“Bu, insanlığın bugün karşı karşıya olduğu en büyük zorluklardan bazılarını da beraberinde getiriyor: iklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik kaybı ve kirlilik. La Nina ve El Nino, Latin Amerika ve Karayipler’de dahil olmak üzere birçok ülkeye ciddi zararlar verdi. Güney Afrika’da 61 milyon insan El Nino’nun neden olduğu kuraklıktan ve iklim değişikliğinin kötüleştirdiği aşırı hava koşullarından etkileniyor. Malavi, Zambiya ve Zimbabve felaket durumu ilan etti ve muhtemelen başka ülkeler de bunu takip edecek. İnsani yardım topluluğunun, yaklaşan hasat başarısızlıkları karşısında baş gösteren bir krize ilişkin uyarılarını yineliyorum”